تعريف to solicit, petition, desire, ask في الإنجليزية التركية القاموس.
- request
- rica etmek
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
- request
- {i} istek
O şarkı için çok istek almıyorum.
- I don't get a lot of requests for that song.
İstek üzerine bir harita mevcuttur.
- A map is available upon request.
- request
- {i} talep
Siyasi sığınma talep ediyorum.
- I'm requesting political asylum.
Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
- I'll do as you request.
- request
- {i} rica
Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
- The girl's parents agreed to her request.
Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.
- My neighbor rejected my request to cut his tree.
- request
- istenilen şey
- request
- {i} dilek
- request
- (Ticaret) ihtiyat
- request
- {i} arzu
- request
- dilemek
- request
- istemek
- request
- revaç
- request
- istirham
- request
- {i} istem
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
- request
- {f} talep et et
- request
- by request rica üzerine
- request
- istirham etmek
