Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Gece boyunca kar yağdı.
- It snowed all last night.
Onlar gitmeden önce onlara hoşça kal demeye git.
- Go say goodbye to them before they leave.
O, uzun süredir onlara yazmadı.
- He hasn't written to them in a long time.
Bana göre bir anlamı yok.
- It doesn't make sense to me.
Sen bana göre her şeysin.
- You are everything to me.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver.
- Allow me to introduce Mayuko to you.
Tom bize yazacağını söyledi.
- Tom said he would write to us.
Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
- We demanded that he explain to us why he was late.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
- It stopped snowing an hour ago.
Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
- It has finally stopped snowing and has warmed up.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
- Sorry it took me so long to write to you.
Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
- You have only to ask for it and it will be given to you.
Yarın muhtemelen kar yağacak.
- It will probably snow tomorrow.
Gece boyunca kar yağdı.
- It snowed all last night.
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor.
- How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.
Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz?
- Do you know where the key to this is?
Bütün gün kar yağışı devam etti.
- It kept snowing all day.
Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
- It began to snow heavily as I got off the train.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Buna alışabildiğimi düşünüyorum.
- I think I could get used to this.
Buna asla alışmayacağım.
- I'll never get used to this.
It started to snow.
We have had several heavy snows this year.
The wind had dropped, and the snow, tired of rushing around in circles trying to catch itself up, now fluttered gently down until it found a place on which to rest.''.
... Man on TV: We're expecting up to two feet of snow today, ...
... doing more of these. And for those of you in the D.C. area, hope you enjoy the snow ...