Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Tom kendi boğazını kesti.
- Tom slit his own throat.
Tom Mary'nin boğazını kesti.
- Tom slit Mary's throat.
He slit the bag open and the rice began pouring out.