Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- I was forced to submit to my fate.
Boyun eğmektense ölmeyi tercih ederim.
- I would rather die than submit.
Son teslim tarihinden önce onu teslim etmek zorundayız.
- We have to submit it before the deadline.
O onların kararına kendini teslim etmek zorunda kaldı.
- He had to submit himself to their decision.
Buna boyun eğmemeni tercih ederim.
- I would prefer that you didn't submit this.
Boyun eğmektense ölmeyi tercih ederim.
- I would rather die than submit.