Herkesi etkilemek istiyorum.
- I want to impress everyone.
Seni etkilemek istiyordum.
- I wanted to impress you.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
The liner was impressed as a troop carrier.