Okula genellikle bisikletle giderler.
- They usually go to school by bicycle.
Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
- I'll travel across Europe by bicycle this summer.
Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey.
- Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.
Bisiklete binmek hoşuma gider.
- I like riding a bike.
O, bir bisiklet sürüyor.
- He is riding a bicycle.
O, bisiklet sürebilir mi?
- Can she ride a bicycle?
Ben bisiklete binmek zorundayım.
- I must ride a bicycle.
Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
- I don't like riding a bicycle very much.
Motosikletimi nereye bırakabilirim?
- Where can I leave my bike?
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.