Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
Kısa sürede geri dönmek şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out only if you come back soon.
Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.
- I expect her to come back before lunch.
Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
- If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
- We'll have to come back.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
- I don't want to come back here ever again.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Buraya geri gelmek istiyorum.
- I want to come back here.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.