Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to talk.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to chat.
Helen yeterince yemek yemiyor ve zayıflıyor.
- Helen does not eat enough and she is getting thin.
Çok azla yemek yersen şişmanlarsın.
- If you eat too much, you will get fat.
Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
- Tom climbed up a ladder to get to the roof.
Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
- It took me an hour and a half to get there by car.
Tom'u oradan çıkarmak zorundayız.
- We have to get Tom out of there.
Tom'u buradan çıkarmak zorundayız.
- We have to get Tom out of here.
Hava kararmadan otele varmak istiyorum.
- I want to reach the hotel before it gets dark.
Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü.
- Mother was busy getting ready for dinner.
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
- Mrs. West is busy getting breakfast ready.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Bazı insanlar iş bulmak için sahte isimler kullanmak zorunda kaldı.
- Some people had to use false names to get work.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
İlerlemenin sırrı başlamaktır.
- The secret of getting ahead is getting started.