to regard; to consider; to deem

listen to the pronunciation of to regard; to consider; to deem
الإنجليزية - التركية

تعريف to regard; to consider; to deem في الإنجليزية التركية القاموس.

respect
{f} saygı göstermek

Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım. - I had to respect Tom's wishes.

Onlara saygı göstermek zorundasın. - You've got to respect them.

respect
{f} ilgili bulunmak
respect
saygınlık
respect
saygı duymak

Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir. - It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.

Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız. - We have to respect local customs.

respect
ihtiram
respect
münasebet
respect
-e uymak
respect
uymak

Kurallara uymak çok önemlidir. - It's very important to respect the rules.

respect
riayet
respect
çekit
respect
{i} hatır
respect
{i} ilgi

Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir. - With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.

Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır. - With respect to these letters, I think the best thing is to burn them.

respect
{i} uyma

Turistler seyahat ederken yerel kültürlere uymaya dikkat etmeliler. - Tourists should take care to respect local cultures when they are travelling.

Kurallara uymak çok önemlidir. - It's very important to respect the rules.

respect
respecter of persons kişilere rütbesine göre değer veren kimse
respect
{i} bakım

O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır. - In that respect, my opinion differs from yours.

Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür. - I think country life is superior to city life in some respects.

الإنجليزية - الإنجليزية
respect