to refuse (not accept); forgo

listen to the pronunciation of to refuse (not accept); forgo
الإنجليزية - التركية

تعريف to refuse (not accept); forgo في الإنجليزية التركية القاموس.

pass up
çıkar sağlamadan
pass up
kaçır

Hong Kong'u görme şansını kaçırmak istemedim, bu yüzden geziye gitmeyi kabul ettim. - I didn't want to pass up the chance of seeing Hong Kong, so I agreed to go on the trip.

O diğer insanların işine karışma fırsatını kaçırmaz. - He does not pass up any opportunity to meddle in other people's business.

pass up
fırsatı kaçırmak
pass up
geçmek
pass up
(Fiili Deyim ) bırakmak , -den vazgeçmek , reddetmek
pass up
{k} yararlanmamak, fırsatı kaçırmak
pass up
kaçırmak (fırsat)
pass up
taraf değiştirmek
pass up
yararlanmak
الإنجليزية - الإنجليزية
pass up

He passed up my invitation for dinner, saying he was too busy.