to recruit or match an appropriate person for a job

listen to the pronunciation of to recruit or match an appropriate person for a job
الإنجليزية - التركية

تعريف to recruit or match an appropriate person for a job في الإنجليزية التركية القاموس.

place
{i} yer

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti. - In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.

Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler. - They set the time and place of the wedding.

place
{i} ev
place
{f} görevlendirmek
place
{i} sorumluluk
place
place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart
place
place kick saha üzerin
place
atamak
place
tanımak
place
oturacak yer
place
çıkarmak

Beni bu yerden çıkarmak zorundasın. - You've got to get me out of this place.

place
vermek (para)
place
bırakmak
place
{i} statü
place
önem vermek
place
konum

Bana ne yapacağımı söylemek onun konumu değil. - It's not his place to tell me what to do.

place
saymak
place
yapılması gereken şey
place
{i}

Belirli işlemler gerçekleşlmeyecek gibi görünüyor. - It seems that certain operations cannot take place.

Erkek kardeşim iyi bir işyapandır. O sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydi. - My brother is a well doer. He was just at the wrong place at the wrong time.

place
yerleştir(mek)
place
küçük sokak veya meydan
الإنجليزية - الإنجليزية
place

They phoned hoping to place her in the management team.

to recruit or match an appropriate person for a job

    الواصلة

    to re·cruit or match an ap·pro·pri·ate per·son for a Job

    التركية النطق

    tı rikrut ır mäç ın ıprōpriıt pırsın fôr ı cōb

    النطق

    /tə rēˈkro͞ot ər ˈmaʧ ən əˈprōprēət ˈpərsən ˈfôr ə ˈʤōb/ /tə riːˈkruːt ɜr ˈmæʧ ən əˈproʊpriːət ˈpɜrsən ˈfɔːr ə ˈʤoʊb/
المفضلات