Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to record data in a storage device or on a data medium

listen to the pronunciation of to record data in a storage device or on a data medium
الإنجليزية - التركية

تعريف to record data in a storage device or on a data medium في الإنجليزية التركية القاموس.

write
(İnşaat) yazmak

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı? - I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?

write
yazı yazma

Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin. - Give me some paper to write on.

Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın. - Don't write in library books.

write
write in bir metne ilave yapma
write
(fiil) yazmak, kaleme almak, kâğıda dökmek, yazı yazmak; bestelemek, yazarlık yapmak; mektup yazmak
write
yaz

Visual Basic ile programlar yazabiliyorum. - I can write programs in Visual Basic.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

write
{f} bestelemek
write
write down yazmak
write
{f} yazı yazmak: He's learning to write. Yazı yazmayı öğreniyor
write
nothing towrite ome about bahsetmeye değmez
write
{f} yazarlık yapmak
write
{f} (bir şeyi) yazmak: Can you write your name? İsmini
write
{f} (wrote, writ.ten)
write
yazma

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

Ann, şiir yazmayı sever. - Ann likes to write poems.

write
kaitplik etmek
write
(Sigorta) sigortalamak
write
{f} mektup yazmak

Mektup yazmak zorunda mıyım? - Do I have to write a letter?

Ben bir mektup yazmak zorundayım. - I have to write a letter.

write
teklif etmek
write
yazı ile yermek
write
{f} kâğıda dökmek
الإنجليزية - الإنجليزية
write-
write
to record data in a storage device or on a data medium

    الواصلة

    to rec·ord da·ta in a stor·age de·vice or on a da·ta me·di·um

    التركية النطق

    tı rıkôrd deytı în ı stôrıc dîvays ır ôn ı deytı midiım

    النطق

    /tə rəˈkôrd ˈdātə ən ə ˈstôrəʤ dəˈvīs ər ˈôn ə ˈdātə ˈmēdēəm/ /tə rəˈkɔːrd ˈdeɪtə ɪn ə ˈstɔːrəʤ dɪˈvaɪs ɜr ˈɔːn ə ˈdeɪtə ˈmiːdiːəm/
المفضلات