Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
- Do you seriously want to race me?
Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- The United States had won the race to the moon.
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.
- Atomic bombs are a danger to the human race.
Dünyada birçok farklı ırk vardır.
- There are many different races in the world.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
- Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi?
- Have you ever gone to see a horse race?
Bu bir at yarışı gibi.
- It's like a horse race.
O, kayak yarışlarında mücadele ediyor.
- He competes in ski races.
The word ‘laconic’ derives from Lakon (“person from Lakonia”) the district around Sparta in southern Greece in ancient times, whose inhabitants were famous for their brevity of speech. When Philip of Macedon threatened them with, “If I enter Laconia, I will raze Sparta to the ground,” the Spartans’ reply was, “If.”.