Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
- He carried a rifle on his shoulder.
O, her zaman bir tüfek ile yürür.
- He always walks with a rifle.
O çekiliş biletine hâlâ sahip misin?
- Do you still have that raffle ticket?
Hiç çekiliş biletleri alır mısın?
- Do you ever buy raffle tickets?
Tom piyango bileti aldı mı?
- Did Tom buy a raffle ticket?
Henüz bir piyango bileti aldın mı<*
- Have you bought a raffle ticket yet?