Otobüs terminaline nasıl giderim?
- How do I get to the bus station?
Otobüs terminali nerede?
- Where's the bus station?
Bir sonraki durakta trenden in.
- Get off the train at the next station.
Gelecek durakta iniyorum.
- I am getting off at the next station.
Bir insan bulunduğu mevkiyle yargılanmamalıdır.
- A man should not be judged by his station in life.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
- She advised him to go to the police station.
Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
- This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
- Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
Constitution and electoral law were finally put in place two months ago amidst opposition.
He doesn't know what puppet government to put in place.
Means for modernization were put in place.