Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi.
- In the early afternoon, Tom decided that he just had to get out of the house.
Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.
- The lion struggled to get out of his cage.
Herkes, evimden defolun.
- Everybody, get out of my house.
En iyisi buradan defol.
- You'd better get out of here.
Tom buradan gitmek zorunda.
- Tom has got to get out of here.
Bu şehirden gitmek istiyorum.
- I want to get out of this town.
The organization has just gotten their newsletter out.