to prove with certainty

listen to the pronunciation of to prove with certainty
الإنجليزية - التركية

تعريف to prove with certainty في الإنجليزية التركية القاموس.

demonstrate
{f} gösteri yapmak
demonstrate
{f} ispat etmek
demonstrate
{f} kanıtlamak
demonstrate
{f} göstermek

Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir. - Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.

Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin? - Would you demonstrate the next problem at the board?

demonstrate
{f} göstererek tanıtmak
demonstrate
{f} ispatlamak
demonstrate
açımlamak
demonstrate
gösteren
demonstrate
gösteri

Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler. - The students demonstrated against the new government.

Gösterilecek birçok şey var. - There's still a lot to demonstrate.

demonstrate
nümayiş
demonstrate
açıklamak
demonstrate
kullanılışını göstermek
demonstrate
gösteri yapmak/düzenlemek
demonstrate
açıklayarak tanıtmak
demonstrate
ispat et

Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti. - The teacher demonstrated the idea with an experiment.

demonstrate
{f} kanıtlamak, ispat etmek: He has demonstrated his loyalty to the firm. Şirkete olan bağlılığını kanıtladı
demonstrate
(örneklerle) kanıtlamak
demonstrate
(fiil) göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
demonstrate
göster,ispat et
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} demonstrate
to prove with certainty

    الواصلة

    to prove with cer·tain·ty

    التركية النطق

    tı pruv wîdh sırtınti

    النطق

    /tə ˈpro͞ov wəᴛʜ ˈsərtəntē/ /tə ˈpruːv wɪð ˈsɜrtəntiː/
المفضلات