Bu çağ dışı fikri çürütmek istemiyorum.
- I don't want to refute this outworn idea.
Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır.
- The scientific truth of evolution is so overwhelmingly established, that it is virtually impossible to refute.
Tezini çürütmeye çalışmayacağım.
- I won't try to refute your theses.
Tom bu iddiaları çürüttü.
- Tom refuted these allegations.