Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
- The assembly voted to protest against any nuclear armament.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Biz destek için temyize gittik.
- We made an appeal for support.
Tom'un mahkumiyeti temyiz oldu ve kazandı.
- Tom appealed his conviction and won.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
- He said the South had good reason to protest.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
- He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
- The police threw many tear-gas grenades at the protesters.
Tom yardım başvurusunda bulundu.
- Tom appealed for help.
Onlar yardım için bize başvurdular.
- They appealed to us for help.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.
- Conkling decided to resign in protest.
Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
- He said the South had good reason to protest.
I protest my innocence.
... You must call, you must not stop, you must protest ...