تعريف to pronounce; to declare by judicial sentence في الإنجليزية التركية القاموس.
- announce
- anons etmek
- announce
- {f} duyurmak
Medyaya çıkmadan önce, hamile olduğumu bütün hayranlarıma duyurmak istiyorum.
-Before it gets out in the media, I'd like to announce to all my fans that I'm pregnant.
Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.
-He was ready to announce his presidential candidacy.
- announce
- {f} ilan etmek
- announce
- çağrı
- announce
- anons
'La La Land' yanlışlıkla kazanan olarak anons edildi.
-'La La Land' was mistakenly announced as the winner.
Bir sonraki şarkıcıyı anons etti.
-He announced the next singer.
- announce
- ilan et
O, nişanını ona ilan etti.
-He announced his engagement to her.
Az önce nişanlarını ilan ettiler.
-They just announced their engagement.
- announce
- yüksek sesle bildirmek
- announce
- kamuoyuna duyurmak
- announce
- {f} adaylığını açıklamak
- announce
- {f} bildirmek
- announce
- ilân
Az önce nişanlarını ilan ettiler.
-They just announced their engagement.
Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.
-They announced the date of their wedding in the newspaper.
- announce
- bildiri
- announce
- {f} okumak
- announce
- (Avrupa Birliği) duyurma,ilan
المصطلحات ذات الصلة
تعريف to pronounce; to declare by judicial sentence في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- announce