Kimseye söylemeyeceğine söz vermek zorundasın
- You have to promise not to tell anyone.
Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
- It is one thing to promise, and another to perform.
Miden sözlerden dolu olmayacaktır.
- Your stomach won't be full from promises.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet her at the coffee shop.
Cehennem vaatlerle döşelidir.
- Hell is paved with promises.
Onlara yılda yüz hrivna vermeyi vaat ettim.
- I've promised to give them one hundred hrivnas annually.
Tom onu nasıl yaptığını bana göstermek için söz verdi.
- Tom promised to show me how to do it.
O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
- He gave me a promise to come back soon.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet him at the coffee shop.
Onlara yılda yüz hrivna vermeyi vaat ettim.
- I've promised to give them one hundred hrivnas annually.
Çocuk parlak bir gelecek vâât ediyor.
- The boy is full of promise.
O bize yardımını vaadetti.
- He promised us his assistance.
Tom asla sözünden dönmez.
- Tom would never break a promise.
Tom asla sözünden dönmez.
- Tom never breaks promises.
... of promise. And they provide us energy and they provide us innovation and they start ...
... there's promise in? ...