Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Yarın benim doğum günüm.
- Tomorrow is my birthday.
O, doğuştan görme özürlüdür.
- She has been blind from birth.
Bugün sabah bir kelebeğin doğuşunu gördüm.
- Today in the morning, I have seen the birth of a butterfly.
Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir.
- Mary intends not to give birth to more than two children.
Bu gerçek bir hikaye. Bir kadın, doğurmak için ünlü bir kadın-doğum kliniğine yatırıldı.
- This is a true story. A woman was admitted to a reputed obstetrics clinic to give birth.
Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı.
- Sami's birth resulted from an extramarital affair.
Biological evolution created a human mind that enabled cultural evolution, which now outpaces and outclasses the force that birthed it.