Kabinenin her üyesi mevcuttu.
- Every member of the cabinet was present.
Bütün öğrenciler mevcut değiller.
- Not all those students are present.
Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?
- What defect can you find in the present system of education?
Şu andaki hükümetin çok sayıda problemleri var.
- The present government has many problems.
Şimdiki işimi bırakacağım.
- I am going to leave my present job.
Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.
- His present assistant is Miss Nokami.
Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
- Tom never fails to send a birthday present to his father.
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.
Cennet ya da cehennem yoktur. Biz sadece şimdiki zamanda yaşayabiliriz.
- There is no heaven or hell. We can only live in the present.
Şu anki maaşından memnun musun?
- Are you content with your present salary?
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
- The present world owes its convenient life to petroleum.
Taoizm bugünkü Henan ilinde M.Ö. 604'te doğmuş bir pir olan Laozi'nin öğretileri üzerine kurulmuştur.
- Taoism was founded on the teachings of Laozi, a sage born in 604 B.C. in present-day Henan Province.