Jane bana yemek pişirmek isteyip istemediğimi sordu.
- Jane asked me if I would like to cook.
Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
- Jack is busy cooking for us.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder.
- Many people prefer to cook with butter instead of oil.
Babamın iyi bir aşçı olmasından gurur duyuyorum.
- I'm proud of my father being a good cook.
Aşçılığını özleyeceğim.
- I'll miss your cooking.
O, yemek yapmak zorunda olduğu için her sabah erken kalkar.
- Every morning she gets up early because she has to cook.
Ben yemek yapmaktan ve okumaktan hoşlanırım.
- I like cooking and reading.
Bana bir şiş pişirir misin, lütfen?
- Could you cook a skewer for me, please?
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.