الإنجليزية - التركية
تعريف to prepare (food) for cooking, especially by seasoning it في الإنجليزية التركية القاموس.
- dress
- {i} giyim
Giyim tarzımın nesi var?
-What's wrong with the way I'm dressed?
Paul giyimine özen gösteren kimse.
-Paul is a natty dresser.
- dress
- {f} giydirip kuşatmak
- dress
- {i} giysi
Bu giysi ona gerçekten yakışıyor.
-That dress really becomes him.
Onun giysisinin basitliğini seviyorum.
-I like the simplicity of her dress.
- dress
- taş yontmak
- dress
- donatmak
- dress
- urba
- dress
- entari
- dress
- saç yapmak
- dress
- elbiselik
- dress
- elbise
Elbisesi dizinin üstündeydi.
-Her dress is above the knee.
Bu elbiseler çok büyük.
-These dresses are too large.
- dress
- {f} şekil vermek
- dress
- yaraya pansuman yapmak
- dress
- (Askeri) HİZAYA GELMEK: Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
- dress
- tedavi etmek taramak
- dress
- ekip biçmek giyinmek
- dress
- {f} süslemek
- dress
- hizaya gi
- dress
- {f} hizalanmak
- dress
- {f} düzenlemek, süslemek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to prepare (food) for cooking, especially by seasoning it في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- dress
to prepare (food) for cooking, especially by seasoning it
الواصلة
to pre·pare (food) for cooking, es·pe·cial·ly by sea·son·ing itالنطق
Resimler
السابق
المفضلات