to point out; to discover; to direct to a knowledge of; to show; to make known

listen to the pronunciation of to point out; to discover; to direct to a knowledge of; to show; to make known
الإنجليزية - التركية

تعريف to point out; to discover; to direct to a knowledge of; to show; to make known في الإنجليزية التركية القاموس.

indicate
{f} göstermek

Onun soruları onun konuyu çok iyi anladığını göstermektedir. - Her questions indicate that she understands the subject very well.

Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir. - Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.

indicate
{f} işaret etmek
indicate
{f} bildirmek
indicate
{f} gerektirmek
indicate
{f} çıtlatmak
indicate
(Sigorta) fiyat bildirmek
indicate
delalet etmek
indicate
göster

Sinyal gidecek yolu gösterir. - The sign indicates the way to go.

Evet, gördüğünüz her şeyi gösterebilirsiniz. - Yes, you can indicate everything you see.

indicate
belirtisi olmak
indicate
belirtmek
indicate
sinyal vermek
indicate
belirt,göster
indicate
göstermek imlemek / göstermek
indicate
hastalığın cinsini veya ilâcını göstermek
indicate
hastadaki belirtileriyle
indicate
{f} işaret etmek, göstermek, imlemek
الإنجليزية - الإنجليزية
indicate
to point out; to discover; to direct to a knowledge of; to show; to make known

    الواصلة

    to point out; to discover; to di·rect to a knowl·edge of; to show; to make known

    النطق

المفضلات