George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
- George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.
Bir paund çay satın aldık.
- We bought a pound of tea.
Bu sterlinleri dolara bozdurabilir miyim lütfen?
- Could I change these pounds for dollars, please?
The pitcher has been pounding the outside corner all night.