Çok sayıda insan çok sayıda akıl.
- So many men, so many minds.
Küçük şey küçük akılları memnun eder.
- Little thing please little minds.
Tom çocuklar yedikten sonra yemek yemeye önem vermediğini söyledi.
- Tom said he didn't mind eating after the children ate.
Bir yapının inşa edilebilmesinden önce mimarın zihninde yüzlerce kez canlandırılması gerekir.
- A building, before it can be constructed, has to be visualized hundreds of times in the mind of an architect.
Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil.
- Tom doesn't have to pay attention to what Mary says.
Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.
- We must pay attention to the traffic light.
Aklı mutlu düşüncelerle doluydu.
- His mind was filled with happy thoughts.
Bir yürüyüş gitme düşüncem yok.
- I have no mind to go for a walk.
Tom aklına gelen ilk şeyi söyleme eğilimindedir.
- Tom tends to say the first thing that comes to his mind.
Son anda aklına iyi bir fikir geldi.
- A good idea came across his mind at the last moment.
Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.
- Tom always tries to keep an open mind.
... you should pay attention to this campaign, because Governor Romney has made some commitments ...