Buraya park etmek için izin aldın mı?
- Did you get permission to park here?
Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
- Why is it easier to park the car backwards than forwards?
Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Tom Mary'ye onun yerine park ettiği için kızgındı.
- Tom was angry at Mary because she parked in his space.
Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.
- Tom told Mary to park somewhere else.
Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.
- I was fined 20 dollars for illegal parking.
Tiyatronun arkasında bir otopark var.
- There is a parking lot behind the theater.
We decided to park our money in a safe, stable, low-yield bond fund until market conditions improve.
A country's tank park or artillery park.
They stopped at a romantic overlook, shut off the engine, and parked.
a park of wagons, a park of artillery.
I roamed the streets and parks, as far removed from the idea of art and pretense as I could take myself, discovering there the kind of truth I was supposed to be setting down on paper….
There are hills, a little museum, a public garden and a big church.
- Tepeler, küçük bir müze, bir park ve büyük bir kilise vardır.
There's a sculpture garden inside the park.
- Park içinde bir heykel bahçesi var.
Tom couldn't find a parking place.
- Tom bir park yeri bulamadı.
Tom parked his car in an underground parking garage.
- Tom arabasını bir metro park garajında parketti.
... and i got my mom to be to the park ...
... if they see a deer or some other kind of wildlife. In fact, in Central Park, the German tourists ...