الإنجليزية - التركية
تعريف to parade, display with ostentation في الإنجليزية التركية القاموس.
- flaunt
- göz önüne sermek
- flaunt
- havasını atmak
- flaunt
- {f} gösteriş yap
Tom servetiyle gösteriş yapmaz.
-Tom doesn't flaunt his wealth.
- flaunt
- {i} gösteriş
Tom servetiyle gösteriş yapmaz.
-Tom doesn't flaunt his wealth.
- flaunt
- gösteriş flauntingly gösteriş yaparak
- flaunt
- kibirle
- flaunt
- {f} azametle dalgalanmak
- flaunt
- kibirlenmek
- flaunt
- {f} hava atmak
- flaunt
- {f} gösteriş yapmak
- flaunt
- {f} övünerek göstermek
- flaunt
- {f} açıkça karşı gelmek
- flaunt
- {f} göz önüne sermek, sergilemek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to parade, display with ostentation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- flaunt
She's always flaunting her designer clothes.
to parade, display with ostentation
الواصلة
to parade, dis·play with os·ten·ta·tionالنطق
Resimler
المفضلات