to oppose (intransitive)

listen to the pronunciation of to oppose (intransitive)
الإنجليزية - التركية

تعريف to oppose (intransitive) في الإنجليزية التركية القاموس.

resist
direnmek

O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti. - He stopped resisting, and resigned himself to his fate.

Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor. - It's hard to resist temptation.

resist
{f} dayanmak
resist
karşı koymak

Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu. - It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.

Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar. - They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.

resist
{f} engellemek
resist
direşmek
resist
göğüslemek
resist
göğüs germek
resist
-meden edebilmek
resist
diren

İnsanlar zalim hükümdara direndi. - The people resisted their cruel ruler.

Tom Mary'yi öpme dürtüsüne direndi. - Tom resisted the impulse to kiss Mary.

resist
{f} karşı çıkmak
resist
{f} dayanmak: resist pain acıya dayanmak
resist
kumaş boyacılarının kullandığı tutkal gibi ve kimyasal tesire karşı gelen madde
resist
(Askeri) Mukavemet etmek
resist
{f} muhalefet etmek
resist
{f} dayanıklı olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
resist
to oppose (intransitive)
المفضلات