Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
- There was nothing but an old chair in the room.
Açığa çıkartılmayacak hiçbir sır yoktur.
- There is nothing concealed that will not be revealed.
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
- Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
- Tom said that nothing like that would ever happen again.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.
That is not red, it's orange.
... 100-degree rooms. It's the only thing that I can, I feel, ...
... degree, what is the optimal strategy? ...