to name, call, entitle, honor, adorn

listen to the pronunciation of to name, call, entitle, honor, adorn
الإنجليزية - التركية

تعريف to name, call, entitle, honor, adorn في الإنجليزية التركية القاموس.

title
{i} başlık

Evet, bu başlık alıntı yapılacak. - Yes, this title is to be quoted.

Ben büyürken, 300.000'den daha az sayıda kız lise sporlarını oynadı. Bugün, Başlık 9'dan dolayı, üç milyon kızdan daha fazlası sahada. - When I was growing up, fewer than 300,000 girls played high school sports. Today, because of Title IX, more than 3 million girls are on the field.

title
(isim) başlık, isim, sıfat, ünvan, ad, marka, hak, sahiplik
title
(Bilgisayar) adı

O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum. - She sang a song, the title of which I did not know.

Şarkının adını görüştüler. - They discuss the title of the song.

title
senet
title
altın borsası
title
görevi
title
konu başlığı
title
{f} isimlendir
title
şampiyonluk
title
serlevha
title
hak
title
{i} isim
title
kitaba ad koymak
title
{i} sahiplik
title
{i} ünvan

Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı. - Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999.

Brezilyalı Priscila Meirelles, 2004 yılında Dünya Güzeli ünvanını kazandı. - Priscila Meirelles from Brazil won the title of Miss Earth in 2004.

title
tasarruf belgiti
title
{i} marka
title
{i} sıfat

İnek sıfatını gururla taşırım. - I would proudly carry the title of nerd.

الإنجليزية - الإنجليزية
{v} title
to name, call, entitle, honor, adorn
المفضلات