to move something by hitting it with great force

listen to the pronunciation of to move something by hitting it with great force
الإنجليزية - التركية

تعريف to move something by hitting it with great force في الإنجليزية التركية القاموس.

drive
dürtü

Tom'un hiçbir dürtü veya hırsı yok. - Tom has no drive or ambition.

İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur. - The strongest drive in human nature is the wish to be important.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi. - Tom tipped the cab driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
drive
to move something by hitting it with great force

    الواصلة

    to move some·thing by hit·ting it with great force

    التركية النطق

    tı muv sʌmthîng bay hîtîng ît wîdh greyt fôrs

    النطق

    /tə ˈmo͞ov ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈbī ˈhətəɴɢ ət wəᴛʜ ˈgrāt ˈfôrs/ /tə ˈmuːv ˈsʌmθɪŋ ˈbaɪ ˈhɪtɪŋ ɪt wɪð ˈɡreɪt ˈfɔːrs/
المفضلات