Yönetici ona iki haftalık ücreti avans verdi.
- The manager advanced him two weeks' wages.
O bir sonraki romanı için büyük bir avans aldı.
- She received a large advance for her next novel.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
- Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
Matbaanın icadı önemli bir teknolojik gelişmeydi.
- The invention of the printing press was a major technological advance.
Kiranı peşin olarak ödemelisin.
- You should pay your rent in advance.
Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
- Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
Japon endüstrisi savaştan beri büyük ilerlemeler kaydetti.
- Japanese industry has made great advances since the war.
Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
- Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.