Gezegenimiz, Dünya, her zaman hareket halindedir.
- Our planet, Earth, is always in motion.
Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
- Mary made a slight motion with her head.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
Önerge oy birliği ile kabul edildi.
- The motion was approved unanimously.
Onun oturması için ona işaret ettim.
- I motioned for her to sit down.
Tom Mary'nin girmesi için el ile işaret etti.
- Tom motioned for Mary to enter.
Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.
- Tom made a motion that the class should have a party.
He motioned for me to come closer.
The motion to amend is now open for discussion.
... Newton did. He worked out the motion of the moon. And then he realized that if he ...
... That's different from Aristotle's law of motion. Aristotle said, "Objects in motion ...