الإنجليزية - التركية
تعريف to mislead; to expose to inconvenience not foreseen to lead into error or sin في الإنجليزية التركية القاموس.
- betray
- {f} ihanet etmek
Arkadaşlarıma ihanet etmektense ölmeyi tercih ederim!
-I'd rather die than betray my friends!
Çevirmek ihanet etmektir.
-To translate is to betray.
- betray
- {f} açığa vurmak
- betray
- ihanet et
Tom Mary'nin güvenine ihanet etti.
-Tom betrayed Mary's trust.
Biz ona bir kahraman dedik ama o bize ihanet etti.
-We called him a hero, but he betrayed us.
- betray
- betrayalhıyanet
- betray
- {f} hainlik etmek
- betray
- {f} göstermek
- betray
- yanlış yola sevketmek
- betray
- ihanet et/ele ver
- betray
- hiyanet etmek
- betray
- söylemek
- betray
- ele vermek
- betray
- belirtmek
- betray
- yaymak
- betray
- {f} ağzından kaçırmak
- betray
- {f} kötüye kullanmak
- betray
- {f} hıyanet etmek
- betray
- ifşa
- betray
- {f} aldatmak
- betray
- ele verme
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to mislead; to expose to inconvenience not foreseen to lead into error or sin في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- betray
to mislead; to expose to inconvenience not foreseen to lead into error or sin
الواصلة
to mislead; to ex·pose to in·con·ven·ience not fore·seen to lead in·to er·ror or sinالنطق
Resimler
المفضلات