to mirror, or show the image of something

listen to the pronunciation of to mirror, or show the image of something
الإنجليزية - التركية

تعريف to mirror, or show the image of something في الإنجليزية التركية القاموس.

reflect
{f} yansıtmak

Bir günlük tutmak da bize günlük yaşantımızı yansıtmak için bize bir şans verir. - Keeping a diary also gives us a chance to reflect on our daily life.

Pitaya'nın ortak İngilizce adı dragon fruit birçok Asya dillerinde onun argo adını yansıtmaktadır. - The pitaya's common English name of dragon fruit reflects its vernacular name in many Asian languages.

reflect
{f} aksettirmek
reflect
yansıma

Aynada yansımamı gördüm. - I saw my reflection in the mirror.

Camda yansımamı gördüm. - I saw my reflection in the window.

reflect
ifade etmek
reflect
aksettirmik
reflect
göstermek
reflect
iyice düşünüp taşınmak
reflect
{f} düşünüp taşınmak
reflect
dile getirmek
reflect
yansıt

Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir. - While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.

Çocuklar aile ortamını yansıtırlar. - Children reflect the family atmosphere.

reflect
yansit
reflect
reflect on kusurunu göstermek
reflect
{f} on/upon -i derinlemesine düşünmek
reflect
tefekkür etmek
reflect
ayna gibi hayalini göstermek
reflect
{f} düşünmek

Onu iyice düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var. - I need a little time to reflect upon it.

Düşünmek için zaman ayırın. - Take the time to reflect.

reflect
(Nükleer Bilimler) yansımak
الإنجليزية - الإنجليزية
reflect

The shop window reflected his image as he walked past.

to mirror, or show the image of something
المفضلات