O benim iş arkadaşımdır.
- He is my working mate.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Kokkinakis kız arkadaşını vurdu. Bunu sana söylediğim için üzgünüm dostum.
- Kokkinakis banged your girlfriend. Sorry to tell you that, mate.
Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.
- You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.
to kid someone.
Bir kitap için materyal topluyor.
- She is collecting material for a book.
Benim çok fazla materyalist olduğumu düşünüyor musunuz?
- Do you think I'm too materialistic?
Ağaçkakan, eşini besliyor.
- The woodpecker is feeding its mate.
Giyim eşyasının hangi malzemelerden yapıldığını merak ediyorum.
- I wonder what materials the garment is made of.
The pieces of the puzzle mate perfectly.
... it's understood to be a voucher program. His running mate ' ...
... presented by Congressman Ryan, your running mate, is that we would give a voucher to seniors, ...