to mark with a tag (metadata for classification)

listen to the pronunciation of to mark with a tag (metadata for classification)
الإنجليزية - التركية

تعريف to mark with a tag (metadata for classification) في الإنجليزية التركية القاموس.

tag
{f} etiketle

Temel etiketleri sırayla öğrenelim. - Let's learn the basic tags in order.

Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın. - In order to tag sentences, you must, at least, be an advanced contributor.

tag
etiket

Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır. - The product carries a high price tag.

Tom fiyat etiketine baktıktan sonra onu almamaya karar verdi. - Tom decided not to buy it after he looked at the price tag.

tag
fiş takmak
tag
beylik laf
tag
{i} ceza makbuzu
tag
{f} (kovalamaca oyununda) (ebe) (başka oyuncuya) dokunmak
tag
{i} etiket, yafta
tag
biçim) im (i), imlemek
tag
piyes veya kitapta gereksiz ilâve
tag
{i} elim sende oyunu
tag
şeridi kuvvetlendirmek için ucuna takılan maden parçası
tag
{f} birleştirmek
tag
{f} kovalamak

Kovalamak istiyor musun? - Do you want to tag along?

tag
köpeğe takılan künye
tag
{i} perçem
tag
{i} meşhur lâf
tag
{f} etiketlemek, yafta koymak
tag
kov

Tom, Mary ve John sahada kovalamaç oynuyorlardı. - Tom, Mary and John were playing tag on the playground.

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi. - My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!

tag
{f} kafiye bulmak
الإنجليزية - الإنجليزية
tag

I am tagging my music files by artist and genre.