to mark the pages of a book, to serve

listen to the pronunciation of to mark the pages of a book, to serve
الإنجليزية - التركية

تعريف to mark the pages of a book, to serve في الإنجليزية التركية القاموس.

page
{i} sayfa

Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum. - I know every word on this page.

Romanın son sayfasını henüz okumadım. - I haven't read the final page of the novel yet.

page
iç oğlanı
page
resmi kıyafetli el ulağı
page
föy
page
sahife
page
sayfaları numaralamak
page
adını anons etmek
page
bet
page
çağırmak
page
{f} sayfala

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

page
(konakçı/vb.) garson
page
{i} içoğlanı
page
{i} peyk
page
{f} (bir yazının) sayfalarını numaralamak
page
sayfalarını numarala
page
oğlan/sayfa
page
{f} sayfa numarası vermek
page
{i} (otelde) komi
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} page
to mark the pages of a book, to serve
المفضلات