Tom pikniği iptal etmek zorunda kalabilir.
- Tom may have to cancel the picnic.
Yarınki toplantıyı iptal etmek istiyorum.
- I'd like to cancel tomorrow's meeting.
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
- We should cancel the hike.
Tom'un uçuşunu iptal etmesi gerekiyor.
- Tom needs to cancel his flight.
Rezervasyonumu iptal ettirmek istiyorum.
- I'd like to cancel my reservation.
This machine cancels the letters that have a valid zip code.