to manage to touch in the right place

listen to the pronunciation of to manage to touch in the right place
الإنجليزية - التركية

تعريف to manage to touch in the right place في الإنجليزية التركية القاموس.

hit
{i} vurma

Fırtına vurmadan önce eve varmayacağımızı asla bir an düşünmedim. - I never for a moment imagined we wouldn't get home before the storm hit.

Ben gerçekten birine vurmalıyım. - I really need to hit somebody.

hit
{f} yumruk atmak
hit
vurgun
hit
çok sevilen
hit
uyuşmak
hit
yakalama
hit
patlatmak
hit
darbe
hit
çarptırmak
hit
{f} vur

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu. - A massive earthquake of magnitude 8.8 hit the Japanese islands today.

hit
tokat
hit
yumruk

Sami iki yumrukla Layla'yı dövdü. - Sami hit Layla with both fists.

Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç! - Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!

hit
götürmek

bir kızı götürmek.

hit
{i} laf çaktırma
hit
{i} başarı

Onların konseri büyük bir başarıydı. - Their concert was a big hit.

Onun son oyunu büyük bir başarıydı. - His last play was a big hit.

hit
{f} varmak
hit
muvaffakıyet
hit
{i} şans

Şansım varken Tom'u vurmalıydım. - I should've hit Tom while I had the chance.

Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı. - Tom was lucky that Mary didn't hit him.

hit
taş/hit/vuruş
hit
argo üstün başarı sağlamak
الإنجليزية - الإنجليزية
hit
to manage to touch in the right place

    الواصلة

    to man·age to touch in the right place

    التركية النطق

    tı mänıc tı tʌç în dhi rayt pleys

    النطق

    /tə ˈmanəʤ tə ˈtəʧ ən ᴛʜē ˈrīt ˈplās/ /tə ˈmænəʤ tə ˈtʌʧ ɪn ðiː ˈraɪt ˈpleɪs/
المفضلات