to make void, to annul; to refute (especially a contract)

الإنجليزية - التركية

تعريف to make void, to annul; to refute (especially a contract) في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

avoid

{f} kaçınmak

Yoğun trafikten kaçınmak için tali yoldan gitti. - He took a detour to avoid the heavy traffic.

Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik. - We took a back road to avoid the heavy traffic.

avoid

önlemek

Fişekler ısı arayan füzeleri önlemek için kullanılır. - Flares are used to avoid heat-seeking missiles.

Lütfen kazaları önlemek için elinizden geleni yapın. - Please try your best to avoid accidents.

avoid

sakınmak

Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım. - I swerved to avoid hitting a skunk.

avoid

{f} savuşturmak

avoid

{f} -den kaçınmak; -den çekinmek

avoid

çekinmek

avoid

içtinap etmek

avoid

fesholunur avoidance sakınma

avoid

alıkoymak

avoid

kurtulmak

Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı. - Sami fled to Egypt to avoid arrest.

avoid

kaçmak

avoid

engel olmak

avoid

yanaşmamak

avoid

{f} -den sakınmak

avoid

{f} uzak durmak

avoid

(fiil) kaçınmak, savuşturmak, sakınmak, önlemek, uzak durmak, korunmak; iptal etmek

avoid

{f} -den kurtulmak; -i önlemek

avoid

{f} korunmak

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al. - Take lots of vitamin C to avoid catching cold.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to make void, to annul; to refute (especially a contract) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

avoid

الواصلة

to make void, to annul; to re·fute (especially a contract)