Bazı Asyalılar daha teknolojik çözümler aramaktadır.
- Some Asians seek more technological solutions.
Hasret kaldığım saadeti aramak hakkım değil miydi?
- Didn't I have a right to seek the happiness I longed for?
Beni arayacaksınız ama bulamayacaksınız. Ve benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz.
- Ye shall seek me, and shall not find me; and where I am, thither ye cannot come.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Buraya adalet istemek için geldim.
- I came here seeking justice.