to make prominent; emphasize

listen to the pronunciation of to make prominent; emphasize
الإنجليزية - التركية

تعريف to make prominent; emphasize في الإنجليزية التركية القاموس.

highlight
{i} önemli olay

Bu, günümün önemli olayıydı. - This was the highlight of my day.

highlight
{f} 1. -i vurgulamak, -in altını çizmek, -e dikkati
highlight
aydınlatmak
highlight
-e dikkati çekmek
highlight
(Bilgisayar) vurgulama
highlight
ışıklı bölüm (resimde)
highlight
opera
highlight
(Bilgisayar) karartmak
highlight
{i} vurgu

Yazarın iki karakteri bir araya getirmesi, onların farklılıklarının yanı sıra onların benzerliklerini de vurguluyor. - The author's juxtaposition of the two characters highlights their differences, but also their similarities.

Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı. - Fadil's story was highlighted in several newspapers.

highlight
en önemli/göze çarpan kısım
highlight
(neyinse özel bir bölümüne) dikkati çekmek
highlight
{f} vurgula

Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın. - Take a screenshot of just the highlighted text.

XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı. - The word before XYZ should be highlighted in yellow.

highlight
önemli kısım
highlight
{f} belirt
highlight
{i} foto. parlak nokta
highlight
dikkat çek
highlight
{i} ilginç olay
highlight
{i} (resimde) ışıklı bölüm
highlight
{i} parlak nokta
الإنجليزية - الإنجليزية
highlight
to make prominent; emphasize
المفضلات