to make or keep warm

listen to the pronunciation of to make or keep warm
الإنجليزية - التركية

تعريف to make or keep warm في الإنجليزية التركية القاموس.

warm
ılık

Çorbamı ılık severim, sıcak değil. - I like my soup to be warm, not hot.

Ada yıl boyunca ılıktır. - The island is warm all year.

warm
{s} samimi

Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı. - The new president was a warm and friendly man.

Mary çok samimi görünmüyor. - Mary doesn't seem very warm.

warm
sıcak

Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir. - These flowers grow in warm countries.

Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum. - I can remember the warmth of her hands.

warm
{s} sıcacık
warm
sıcakça yer
warm
şevkli
warm
güz

Burada hava güzel ve sıcak. - It's nice and warm in here.

Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor. - Her warm personality adds charm to her beauty.

warm
(Askeri) Bak. "wartime reserve mode"
warm
sıcakkanlı

Tom sıcakkanlı ve cömerttir. - Tom is warm and generous.

warm
gayretli
warm
{s} ısıtan, sıcak tutan (giysi, battaniye v.b.)
warm
ılıklık
warm
yüreği sıcak
warm
candan
warm
sıcak yer
warm
{f} ısıt

Tom ateşle kendisini ısıttı. - Tom warmed himself by the fire.

Isıtmak için ellerine üfledi. - She blew on her hands to warm them.

warm
içten

Onları çok içten bir biçimde karşıladı. - She extended a warm welcome to them.

Sanırım film içten bir filmdi. - I think the movie is a very heart warming one.

warm
{s} sıcak (hava): warm front sıcak hava kütlesi
warm
(fiil) ısınmak, ısıtmak, samimileşmek
الإنجليزية - الإنجليزية
warm
to make or keep warm

    التركية النطق

    tı meyk ır kip wôrm

    النطق

    /tə ˈmāk ər ˈkēp ˈwôrm/ /tə ˈmeɪk ɜr ˈkiːp ˈwɔːrm/
المفضلات