to make furious or mad with anger; to enrage

listen to the pronunciation of to make furious or mad with anger; to enrage
الإنجليزية - التركية

تعريف to make furious or mad with anger; to enrage في الإنجليزية التركية القاموس.

infuriate
kızdır

Onun cehaleti beni kızdırıyor. - Her ignorance infuriates me.

Küstahlığın beni kızdırıyor. - Your arrogance infuriates me.

infuriate
çok öfkelendirmek
infuriate
{f} gazaba getirmek, çileden çıkarmak
infuriate
{f} deli etmek
infuriate
{f} kudurtmak
infuriate
{f} çileden çıkarmak
infuriate
çileden çıkar

Tom'un davranışı beni çileden çıkardı. - Tom's behavior infuriated me.

Onun söylediğiyle çileden çıkarıldı. - He was infuriated by what she said.

infuriate
çıldırtmak
infuriate
çok kızdırmak
infuriate
{f} kızdırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
infuriate
to make furious or mad with anger; to enrage
المفضلات