الإنجليزية - التركية
تعريف to make fun of to ridicule with wit or innuendo في الإنجليزية التركية القاموس.
- guy
- adam
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
-Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Bu adamın ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok.
-I have no idea what that guy is thinking.
- guy
- herif
Hadi yakalayalım şu herifi.
-Come on let's catch that guy.
Şu herifi tanımıyor musun?
-Don't you recognize that guy?
- guy
- {f} takılmak
Siz çocuklar takılmak istemez misiniz?
-Don't you guys hang out?
Sanırım Tom siz arkadaşlarıyla iki gece peş peşe takılmak istemiyordu.
-I think Tom didn't want to hang out with you guys two nights in a row.
- guy
- ip
- guy
- herifçioğlu
- guy
- alaya almak
- guy
- vento
- guy
- adamcık
- guy
- {f} alay et
Bütün adamlar onunla alay ettiler.
-The guys all made fun of him.
- guy
- halat/adam
- guy
- halatla tutturmak
- guy
- gemi direklerini yerlerinde saptayan halat
- guy
- çıkarılan veya indirilen yükü yerinde tutan halat
- guy
- taklit et
- guy
- i., k.dili. adam
- guy
- {f} alay etmek
- guy
- {f} rezil etmek
- guy
- {f} bağlamak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to make fun of to ridicule with wit or innuendo في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- guy
to make fun of to ridicule with wit or innuendo
الواصلة
to make fun of to rid·i·cule with wit or in·nu·en·doالتركية النطق
tı meyk fʌn ıv tı rîdıkyul wîdh wît ır înyuendōالنطق
/tə ˈmāk ˈfən əv tə ˈrədəˌkyo͞ol wəᴛʜ ˈwət ər ənyo͞oˈendō/ /tə ˈmeɪk ˈfʌn əv tə ˈrɪdəˌkjuːl wɪð ˈwɪt ɜr ɪnjuːˈɛndoʊ/
Resimler
المفضلات