to make decisions based on prejudice

listen to the pronunciation of to make decisions based on prejudice
الإنجليزية - التركية

تعريف to make decisions based on prejudice في الإنجليزية التركية القاموس.

discriminate
{f} fark gözetmek
discriminate
(Avrupa Birliği) ayrım yapmak

Şimdi ayrım yapmak yasa dışıdır. - Now it's illegal to discriminate.

discriminate
{f} ayırdetmek
discriminate
{f} farklı muamele etmek
discriminate
{f} ayırt etmek, ayırmak: He can't discriminate good books from bad. İyi kitapları kötülerinden ayırt edemez
discriminate
ayrım gözetmek
discriminate
(between ile) ayırmak
discriminate
ayır

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

discriminate
(against ile) fark gözetmek
discriminate
muhakeme ile
discriminate
discriminately tedbirle
discriminate
ayırmak
discriminate
temyiz etmek
discriminate
(fiil) ayırdetmek, ayrıcalık yapmak, fark gözetmek, ayırt etmek, ayrı tutmak; farklı muamele etmek
discriminate
fark görmek
discriminate
farkına varmak
discriminate
tefrik etmek
discriminate
{f} ayrıcalık yapmak
discriminate
{f} ayrı tutmak
discriminate
fark etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
discriminate
to make decisions based on prejudice

    الواصلة

    to make decisions based on pre·ju·dice

    التركية النطق

    tı meyk dîsîjınz beyst ôn precıdîs

    النطق

    /tə ˈmāk dəˈsəᴢʜənz ˈbāst ˈôn ˈpreʤədəs/ /tə ˈmeɪk dɪˈsɪʒənz ˈbeɪst ˈɔːn ˈprɛʤədɪs/
المفضلات